Combivir

Combivir, sabit dozlu bir kombinasyon antiretroviral ilaçtır. Tek bir tablet, iki farklı nükleozid revers transkriptaz inhibitörünü (NRTI) belirli dozlarda içerir:

  • Zidovudin (AZT): 300 mg
  • Lamivudin (3TC): 150 mg

Bu kombinasyon, HIV tedavi rejimlerini basitleştirerek hasta uyumunu artırmak ve “hap yükünü” azaltmak amacıyla geliştirilmiştir.

Farmakoloji ve Etki Mekanizması

Combivir’in antiviral aktivitesi, içerdiği iki ajanın sinerjistik etkisine dayanır. Her iki bileşen de HIV replikasyon döngüsünün aynı kritik enzimini, revers transkriptazı, hedefler:

  1. Hücresel Aktivasyon: Hem zidovudin hem de lamivudin, konak hücre (örn. CD4+ T-lenfositi) içine alındıktan sonra hücresel kinazlar tarafından fosforile edilerek aktif trifosfat formlarına (AZT-TP ve 3TC-TP) dönüşen birer ön ilaçtır.
  2. Kompetitif İnhibisyon ve Zincir Sonlandırma: Aktif trifosfat metabolitleri, doğal nükleozid trifosfatlarla (AZT-TP için deoksitimidin trifosfat; 3TC-TP için deoksisitidin trifosfat) yarışır. Revers transkriptaz tarafından viral DNA sentezi sırasında zincire dahil edildiklerinde, 3′ pozisyonunda hidroksil grubunun olmaması nedeniyle bir sonraki nükleotidin eklenmesini engellerler. Bu durum, proviral DNA elongasyonunun (uzamasının) prematüre olarak sonlanmasına ve dolayısıyla viral replikasyonun etkin bir şekilde durdurulmasına neden olur.

İki farklı NRTI’nin bir arada kullanılması, tek bir ajana karşı direnç gelişimini baskılamada sinerjistik bir etki gösterir.

Klinik Kullanım ve Dozaj

  • Endikasyon: Combivir, diğer antiretroviral ajanlarla kombine olarak HIV-1 enfeksiyonunun tedavisinde endikedir. Tek başına tam bir tedavi rejimi değildir. Genellikle üçüncü bir ajanla (örneğin, bir non-nükleozid revers transkriptaz inhibitörü [NNRTI], bir proteaz inhibitörü [PI] veya bir integraz inhibitörü [INI]) birlikte kullanılır.
  • Standart Dozaj: Yetişkinler için önerilen doz, günde iki kez bir tablettir. Yiyeceklerle birlikte veya aç karnına alınabilir.

Advers Etki Profili ve Klinik Yönetim

Combivir’in yan etki profili, bileşenlerinin bireysel toksisitelerinin bir yansımasıdır. Özellikle zidovudine atfedilen toksisiteler belirgindir:

  • Zidovudin İlişkili Toksisiteler:
    • Kemik İliği Supresyonu: En önemli ve doz sınırlayıcı yan etkisidir. Makrositer anemi ve/veya nötropeniye neden olabilir. Bu nedenle hastaların tam kan sayımı düzenli olarak izlenmelidir.
    • Miyopati ve Mitokondriyal Toksisite: Uzun süreli kullanımda kas ağrısı, güçsüzlük ve kreatin kinaz (CK) seviyelerinde artışa neden olabilir.
    • Gastrointestinal Semptomlar: Bulantı, kusma ve baş ağrısı sık görülür.
  • Lamivudin İlişkili Toksisiteler:
    • Genellikle iyi tolere edilir. Baş ağrısı ve yorgunluk gibi daha hafif yan etkilere neden olabilir.
    • Hepatit B Virüsü (HBV) Aktivitesi: Lamivudin hem HIV hem de HBV’ye karşı aktiftir. HIV/HBV ko-enfeksiyonu olan bir hastada Combivir tedavisinin aniden kesilmesi, HBV reaktivasyonuna ve ciddi akut hepatit alevlenmesine yol açabilir.
  • Sınıf Etkisi (NRTİ’ler için):
    • Laktik Asidoz ve Hepatik Steatoz: Nadir fakat potansiyel olarak fatal olan bu durum, tüm NRTI sınıfı için bir risktir.

Güncel Klinikteki Yeri

Combivir, sabit dozlu kombinasyonların öncüsü olarak HIV tedavisinde devrim yaratmış olsa da, zidovudinin belirgin toksisite profili nedeniyle günümüzdeki uluslararası tedavi kılavuzlarının çoğunda artık birinci basamak tedavi seçeneği olarak önerilmemektedir. Daha iyi tolere edilen, daha potent ve daha yüksek direnç bariyerine sahip olan tenofovir/emtrisitabin veya abakavir/lamivudin gibi NRTİ omurgaları ile entegre edilen modern rejimler, Combivir’in yerini almıştır. Günümüzde kullanımı, daha yeni ajanların mevcut olmadığı veya kontrendike olduğu “alternatif” veya “ikinci basamak” senaryolarla sınırlıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir