Sıfırıncı derece kinetiği, bir reaksiyonun veya sürecin (örneğin, bir ilacın eliminasyonu) hızının, reaktanların konsantrasyonundan tamamen bağımsız olduğu bir kinetik modeldir. Bu modelde, süreç sabit bir hızda ilerler.
Temel prensip, süreci yürüten sistemin (genellikle bir enzim veya taşıyıcı protein) doymuş olmasıdır. Sistem, maksimum kapasitesinde (Vmax) çalıştığı için, konsantrasyondaki artışlar reaksiyon hızını daha fazla artıramaz.
Matematiksel İfade ve Grafiksel Gösterim
- Hız Yasası: Reaksiyon hızı, konsantrasyondan bağımsız ve sadece bir hız sabitine (k) eşittir.
- Hız=k
- Burada k, sıfırıncı derece hız sabitidir ve birimi konsantrasyon/zaman’dır (örn. mg/L/saat).
- Hız=k
- Entegre Hız Yasası: Zamanla konsantrasyondaki değişimi tanımlar:
Burada: [A]t=−kt+[A]0
[A]t:tanındaki konsantrasyon[A]0: Başlangıç (t=0) anındaki konsantrasyonk: Hız sabitit: Zaman
- Grafiksel Gösterim: Konsantrasyonun zamana karşı grafiği çizildiğinde, eğimi
-kolan doğrusal bir doğru elde edilir.- Bu, sıfırıncı derece kinetiğinin en belirgin grafiksel özelliğidir.
- Yarı Ömür (t½): Başlangıç konsantrasyonunun yarıya düşmesi için geçen süredir. Birinci derece kinetiğin aksine, sıfırıncı derece kinetikte yarı ömür sabit değildir ve başlangıç konsantrasyonuna bağlıdır:
- t(1/2)=[A]0/2k
- Bu, konsantrasyon düştükçe yarı ömrün de kısaldığı anlamına gelir.
Farmakokinetikteki Yeri
Farmakolojide, sıfırıncı derece kinetiği genellikle kapasite limitli eliminasyon veya doğrusal olmayan kinetik (Michaelis-Menten kinetiği) olarak adlandırılır. Birçok ilacın eliminasyonu, düşük konsantrasyonlarda birinci derece kinetiğe (konsantrasyonla orantılı hız) uyar. Ancak doz artırılıp plazma konsantrasyonu, ilacı metabolize eden enzimlerin veya taşıyıcıların doygunluk noktasını (Km) aştığında, kinetik sıfırıncı dereceye döner.
Klinik Örnekler
Bu kinetiğe uyan ilaçların yönetimi, toksisite riski nedeniyle özel bir dikkat gerektirir. En bilinen örnekler şunlardır:
- Etanol: En klasik örnektir. Alkolü metabolize eden alkol dehidrogenaz enzimi, düşük kan alkol seviyelerinde bile hızla doygunluğa ulaşır. Bu nedenle, bir yetişkinin vücudu saatte yaklaşık 7-10 gram alkolü sabit bir hızda metabolize eder. Bu hız, ne kadar alkol tüketildiğinden büyük ölçüde bağımsızdır.
- Fenitoin: Dar terapötik aralığa sahip bir antiepileptik ilaçtır. Terapötik konsantrasyonlarda, metabolize edici enzimleri (CYP2C9/19) doygunluğa çok yakındır. Bu nedenle, dozda yapılan küçük bir artış, plazma konsantrasyonunda orantısız derecede büyük ve toksik bir artışa neden olabilir.
- Aspirin (Yüksek Dozlarda): Düşük dozlarda birinci derece kinetiğe uyar. Ancak yüksek (anti-inflamatuar) dozlarda, karaciğerdeki metabolizma yolları doygunluğa ulaşır ve eliminasyon sıfırıncı derece kinetiğe döner.
Sıfırıncı ve Birinci Derece Kinetik Arasındaki Temel Farklar
| Özellik | Sıfırıncı Derece Kinetik | Birinci Derece Kinetik |
| Reaksiyon Hızı | Konsantrasyondan bağımsızdır (Sabit). | Konsantrasyonla doğru orantılıdır. |
| Elimine Edilen Miktar | Birim zamanda sabit miktar (örn. 10 mg/saat). | Birim zamanda sabit oran/yüzde (örn. %10/saat). |
| Yarı Ömür (t½) | Değişkendir (konsantrasyona bağlıdır). | Sabittir (konsantrasyondan bağımsızdır). |
| Grafik | Konsantrasyon-zaman grafiği doğrusaldır. | Log(Konsantrasyon)-zaman grafiği doğrusaldır. |
Klinik Önemi ve Sonuç
Sıfırıncı derece kinetiği, bir sistemin metabolik veya eliminasyon kapasitesinin aşıldığını gösteren kritik bir farmakokinetik prensiptir. Bu prensibe uyan ilaçların klinik yönetimi şu nedenlerle zordur:
- Toksisite Riski: Doz ve plazma konsantrasyonu arasında doğrusal bir ilişki olmadığı için, küçük doz artışları beklenmedik şekilde yüksek plazma seviyelerine ve toksisiteye yol açabilir.
- Doz Ayarlamasının Zorluğu: İlaçların doz ayarlamaları, terapötik ilaç izlemi ile plazma seviyeleri yakından takip edilerek yapılmalıdır.
- İlaç Etkileşimleri: Bu ilaçları metabolize eden bir enzimi inhibe eden başka bir ilaç, plazma konsantrasyonlarında tehlikeli artışlara neden olabilir.
Bu nedenle, bu kinetiğe uyan ilaçların güvenli ve etkin kullanımı için özel bir dikkat ve izlem gereklidir.